Medyanın ikiyüzlülüğü mide bulandırıcı.
Cinayetin sebebi mini etek değilmiş. Bu <bilimsel> veriyi kanıtlamak için bir de haritalı istatistik veriyorlar: Kadınların kapalı olduğu ülkelerde tecavüz ve cinayet oranı daha fazla. Bravo. Aydınlandık.
Cinayete cezayı ağırlaştırmak cinayeti önlemiyormuş. Bunu da öğrendiğimiz iyi oldu.
<İdam çözüm mü?> Çok entellektüel kişilerin oturup kafa yorduğu konu da bu.
Neyse ki Halk TV de Bedri Baykam çıkıp bu ülkede cinsellik normal yaşanmadığı için, özellikle kadına ayıp günah yasak sayıldığı için olabilir mi dedi. Türkiye’nin en asi en çağdaş medyası olduğu iddia edilen kanalda bile entellektüel kişiler bu fikri tuhaf karşıladılar. Karşısındaki kadın << Bazı kişiler evlenmeden cinsellik yaşamak istemiyor olabilir. Saygı duymamız gerekir>> dedi. Gerçekten bu bakış açısına çok ihtiyacımız vardı. Var olan özgürlüğü savunmak nasıl bir absürditedir…
Dramdan beslenmeye bayılan ve gerçek anlamda hiçbir norm dışı düşünceye yer veremeyen Türk medyası yine acılı ailenin ağlayan görüntülerini arabesk müzikle montajlayarak pazarladı.
<<Kadınlarımız, onları korumalıyız>> gibi iyelik ekli mesajlar verildi.
Sonra da bu ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp <Kadın Allah’ın erkeğe emanetidir> dedi.
Cinayetin sebebi bu cümle.
Cinayetin sebebi en <çağdaş> ailenin bile halen kadının bedeni üzerinde söz söyleme hakkına sahip olduğunu düşünmesi. Devletin kadını babasından alıp kocasına vermesi. Babasının kütüğünden kocasının kütüğüne. Babasının soyadından kocasının soyadına.
Gençlerin sevgilileriyle değil para karşılığı bedenini satmak zorunda kalan insanlarla sevişmesi.
Kadının <bekaretinin> bu ülkede halen anlam taşıması.
İnsanın değil, ailenin, annenin kutsal olması.
Kimilerinin, maalesef çoğunun beyninde, namuslu, iyi, masum kadınlar; bir de kötü, namussuz, sevişen kadınlar olması. Kadın için namus ve iyilik ölçütünün sevişmemek olması.
Kimsenin değilim.
Kimsenin kimseye emaneti değilim.
<Kadın Allah’ın erkeğe emanetidir>
Öyleyse bu cümle, cinayetin azmettiricisidir.