Erkekler için empati – 1

Erkek insandır.

Kadın kadındır.

Dünyaya bir kadın olarak gelmekle ilgili en büyük sorun bu algıda yatar. Sokakta yürürken, araba kullanırken, herhangi bir ortamda görüşünüzü açıklarken, şişenin kapağını açarken, kulaklığınızla müzik dinlerken, metroya binerken, hesabı öderken, sokakta ağız dalaşına girdiğinizde, protesto ederken, söylenirken, mutsuzken, mutluyken, kahkaha atarken, sigara içerken, sakız çiğnerken, dondurma yerken, koşarken, kaldırıma otururken, taksi çevirirken, yazı yazarken… öncelikle kadınsınızdır.

Bu, özellikle bulunduğumuz coğrafyada heteroseksüel bir erkek olarak dünyaya gelenlerin anlamakta güçlük çekeceği ciddi bir travmadır.

Geçenlerde CNNTürk’te Cem Seymen Nairobi’ye yaptığı bir ziyaretten bahsediyordu. İçtiği kahveyi oda hesabına yazacak olan Kenyalı garson kendisine İngiliz soyisminin ne olduğunu sormuş. Cem Seymen bu duruma çok şaşırmış, sonradan Kenya’da herkesin kendi soyadının yanında bir de İngiliz soyadının olduğunu öğrenmiş. Sömürgeciliğe, aşağılamaya bakar mısınız?! tadında bir yorum yaptı. Söz konusu olan belirli toplulukların aşağılanması olduğunda normal insani tepkiler verip yadırgıyor ve ayıplıyoruz. Ama konu kadınlara geldiğinde toplumsal yapı eşit insanlar olmamıza izin vermeyecek şekilde kurgulandığı için çağdışı erkek tepkileri normal karşılanıyor. Ekşi sözlükte şu sıralar boşanan kadının velayeti kendisinde olan çocuğuna soyismini vermesiyle ilgili yorumlara bakın. 13-14 sayfada yalnızca 1-2 kişi zaten kadın, kendi çocuğuna ne olursa olsun soyadını verebilmelidir yazabilmiş.

Kendilerine hak gördükleri bir konunun kadınlara gelince hak olmaktan çıkmasını savunan erkekler bu toplumun büyük çoğunluğunu oluşturuyor ne yazık ki. Burada iş, bu düşüncelere sahip olamayacak eğitim ve sağduyuya sahip olanlara düşüyor. Yakın bir gelecekte zencilerin arka koltukta oturup farklı tuvaletlere girmesi gerektiğini savunanların durumuna düşmemek için bugün kadınların eşitlik taleplerine destek olun.

Dostoyevski bir kitabında << Kim olursa olsun, ne kadar aşağı mevkide bulunursa bulunsun her insan içgüdüsel olarak bir onuru olduğunun unutulmamasını ister>> der.

Kadınların eşitlik talebi insanlık onurunun gereğidir, erkeklerin de onurudur.

Şunu anlamanız gerek, evlenceğiniz kadının soyadı ne sizinle, ne ailenizle, ne babanızla, sadece ama sadece o kişinin kendisiyle ilgili.

Sizin soyağacınız siz öldükten sonra torunlarınızın merakını giderecek kadar açık ve size aitse karınızın da buna hakkı var. Çünkü karınızın soyu sizden gelmedi, sizden geçmeyecek. Bu konuları hiç önemli bulmuyor olabilirsiniz – ki gerçekten hiç önemli değildir – ama kanun önünde eşitlik medeni bir toplum kurabilmek için çok çok önemlidir.

Siz, çocuklarınıza soyadınızı vermek, başarılarıyla gururlanmak, aidiyetlerini görmek istiyorsunuz. Karınız da bunu istiyor. Çünkü o öncelikle anne değil, kadın değil, o da öncelikle sizinle aynı duygu, his ve egolara sahip bir insan.

Eşinizin kimliğine sahip çıkması utanılacak birşey değildir. Kimliğine sahip çıkan kadın, size de, ailesine de sahip çıkacak onura sahiptir. Utanmayın, korkmayın, gururlanın, göğsünüzü kabartın. Bana göre – inanın artık kadınların birçoğuna göre – bu sizi havalı, arzu edilen ve medeni bir sevgili, daha önemlisi iyi bir insan yapar.

Mutluluk ve huzur bir miktar kabullenme mi gerektirir? Sanmıyorum. Kabullenme içten içe eritip bitirir.

Mutluluk mücadele ile gelir.

Huzur ise anlayış, empati ve dayanışmayla…

Başınız yukarda olsun.