Şu sıralar TV’de durmadan dönüp duran Avon reklamından:
“Bir kadın bir evi yönetebiliyorsa her şeyi başarabilir.“
Ya yönetemiyorsa?
Evi yönetmek ne demek? Çamaşırları yıkamak, ütüleri yapmak, evi düzenli tutmak, bulaşıkları yıkamak, sofrayı hazırlamak, evi temizlemek veya temizletmek veya tüm bunları yaptırmak. Her şekilde ev düzeninden sorumlu olmak.
Verilen mesaj aynen şöyle:
“Bunu yapabilmek çok zordur. Yapabildiğinize göre helal olsun size, evi yönetebildiğiniz için kendinizle gurur duyun ve bu yüzden her şeyi başarabileceğinizi bilin. Ev işlerini yapmak veya yaptırmanın erkeğin de sorumluluğu olabileceğini asla aklınıza getirmeyin.“
Yeni nesil ve çalışan çiftlerde ütü, temizlik gibi ev işleri için dışarıdan hizmet almak yaygınlaştı. Ancak hizmet alınan kişi tabi ki kadın, ve bu hizmet alım işi de, hizmet alınan kişiyle iletişime geçmek de, bu konu için dertlenmek de kadının işi.
Hizmet alınsa bile, evin derli toplu olması kadının işi. Temiz ve düzenli bir ev, kadının kadın olabilmesinin simgelerinden biri haline gelmiş. Aynı annelik gibi. Evin dağınık veya pis olması utanç kaynağı. Evi iyi yönetebilmek ise başarıya giden yollardan biriymiş.
Kafayı yemeyin yeter artık.