Milliyet gazetesinin kadınların özgüvenini zedeleyerek estetik cerrahları ve kozmetik sektörünü zengin etmeye adanmış kadın sayfaları bu konuyu işlemeye devam ettiği için yeni bir yazı yazma gereği duydum.
Bu sefer eskisi kadar öfkeli değilim çünkü her geçen gün daha çok kadın bedeniyle ilgili daha fazla farkındalık sahibi oluyor. Her geçen gün daha fazla sanatçı kadın bedeninin pazarlanan yapılmış – aslında bozulmuş – şekliyle değil doğal haliyle güzel olduğunu anlatan eserler veriyor.
Kendini <<hoca>> sıfatıyla ekranlara pazarlayan sapkın zihniyetin kafasındaki yapma kadın bedenlerinin kopyalanan suretinden artık midemiz bulanıyor.
Çeşitliliğimizi fark etmeye, çeşitliliğimizi takdir etmeye başladık artık… Çeşitliliği beğeniyor, çeşitliliği kutluyor, çeşitlilikten güç alıyoruz.
Milliyet internet gazetesinin kadına özel eki PembeNar gazetesinde yine bir doktor, şu talihsiz cümleleri sarf etmiş:
Labioplasti … vajen güzelleştirici bir operasyon ve tüm dünyada en hızlı gelişen kozmetik cerrahi işlemi. Bu operasyonunda vajina girişinin her iki yanında, iç tarafta bulunan “küçük dudaklar” , yani büyük dudakların hemen iç kısmında yer alan kalan deri katlantıları boyut olarak küçültülmekte. 2016 yılında, 2015 yılına oranla bu operasyon %45 oranında daha fazla yapıldı. Bunun nedeni kadınların genital bölge dış görünümlerini (vulva) beğenmemeleri. Çoğu kadın iç dudakların, geniş olan dış dudakların ötesine geçmesini ve sarkmasını istemez. Bu görüntü rahatsızlık yaratır.
Kadınların yarısından fazlasında iç dudaklar dış dudakların ötesine geçer. Kadınlar bedenlerinin her yerini olduğu gibi cinsel organlarını da beğenmemeye meyillidir çünkü gerçek dışı bir tekdüze idealizmle beyinleri yıkanarak büyürler. Aslında iç dudakların dışarıdan görünmesi, dış dudaklardan büyük olması, koyu veya açık renkleri, asimetrik olması gibi farklılıklar tamamen normaldir. Parmak izimiz gibi, tenimizin rengi gibi hepimizin vulvası birbirinden farklıdır. Yüzbinlerce farklı renkte, farklı görünümde vulva vardır ve bunların hepsi normal, hepsi güzeldir.
Ayrıca bu operasyonun bazı Afrika ülkelerinde halen uygulanmakta olan çağdışı ve insanlık dışı kadın sünnetinin çeşitlerinden biri olduğunu söylemek gerek.
Kişilerin bedenleriyle ilgili karar verme haklarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ama böyle kararların topyekün dayatmalara bağlı olarak değil araştırma ve farkındalık sonucu verilmesi gerekir.
The.vulva.gallery başlıklı instagram hesabında bir kadın sanatçı, yüzlerce gerçek modelden esinlenerek vulvaların medya ve reklam sektöründe pompalandığının aksine ne kadar farklı ve çeşitli olduğunu gözler önüne seriyor. Birçok konuda olduğu gibi bu durumda da, milyonlarca kadın bedenlerinin normalliğini anormallik zannederek özgüvenlerini, mutluluklarını, bazen yıllarını heba ediyorlar.
Problem sandığınız birçok konunun aslında pek çok kişinin paylaştığı öğretilmiş kaygılardan ibaret olduğunu unutmayın.
Bedeninizi, kendinizi ve vulvanızı sevmeyi de…
Yakılacak Düşünceler 
Merhaba. Yine çok beğendim yazınızı.
Yeni öğrendim, göz kapaklarını bile sınıflandırmışlar, göz kapağının daha az göründüğü bir tipe “hooded eyes” adını vermişler, genelde asyalılarda oluyormuş ve bazı eyaletlerde en çok yaptırılan plastik cerrahi işlemi bu kapakların üst kısmının görünmesini sağlayacak bir operasyonmuş. Göz kapağının bile doğru bir tipi var, kalanlar ona eşitlenmeye çalışıyor. Yapılmıyorsa yakında ülkemize de gelir.
İki şey soracağım size.
1) Türkiye’de ya da yurtdışında faliyet gösteren bir feminist örgütlenme yapısına dahil misiniz?
2) Şu sıralar teori okumaya çalışıyorum, İkinci cinsten başlayayım dedim ama bilmediğim çok fazla şeye gönderme yapıyor, anlamak zor. Şu sırayla gidin diyebileceğiniz bir kaç kitap önerir misiniz? Ve hatta -vaktiniz varsa, bir öneride bulunmak isterim- internette böyle bir detaylı liste çok aradım bulamadım, bunu bir yazı halinde yazarsanız benden sonra arayan insanlara da yardımcı olabilir.
Blogunuz nasıl yorumlarla dolup taşmıyor diye kafayı yiyorum.
Sevgiler.
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba,
İlk sorunuzun cevabı hayır, şimdilik kendi başıma yazıp çizmeye çalışıyorum sadece.
Eğer feminist teoriyle ilgileniyorsanız bazı üniversitelerin kadın çalışmaları adı altında çok iyi yüksek lisans hatta doktora programları var. Pratikte önemli olanın teoriyi iyi bilmekten çok farkındalık kazanmak ve kendi hayatımıza yansıtabilmek olduğunu düşünüyorum. Bu ülkedeki 35 milyon kadının eşitsizliğin farkında olduğunu ve hayata tam olarak katıldığını düşünsenize! Sadece kadınların hayatı değil, Türkiye, hatta dünya değişirdi. Bazen yanlış bilgi vermemek adına teori de okuyorum ama açıkçası daha çok özgüveninden ilham alabileceğim kadın yazarları bulmaya çalışıyorum. Bu anlamda size tavsiye edebileceğim Duygu Asena okuyun Erica Jong (özellikle uçuş korkusu) okuyun Elisabeth Badinter okuyun.
Türkiye’deki hukuki durum ve feminist teorilerin bir özeti olan ve çok akıcı ve açık dille yazılmış Ayşe Aydın Şafak’ın Türk aile hukukunda kadın bedeni isimli kitabını da öneririm.
Güzel günler dilerim
BeğenLiked by 1 kişi