Bize en temel konulardan birinde hiçbir şey sorgulamamayı kim öğretti?
Kaç yaşından beri erkek arkadaşımızın soyadını adımızın yanına koyup uyacak mı diye bakıyoruz?
Evleninceye kadar kimliğinin eksik kaldığının farkında olan kaç kişi var?
Kadınların pembe kimliğinin arka yüzünde Kızlık Soyadı başlıklı bir bölüm bulunuyor. Yani devlet, evleninceye kadar kadın kimliğinizi tanımıyor. Bu kocaman ayıp buraya sığmayacak kadar büyük bir konu.
Bize yıllarca hayali kurdurulan ve sonunda ismimizin sonuna eklemeyi başardığımız soyadından devam edelim.
Evlilik öncesi kimliği eksik olan kadın, evlendiğinde adeta tamamlanmış oluyor. Kız alıp kız verme görevini üstlenen devlet, kızı babasından alınca kızlık soyadını aşağı atıp, muradına eren kişiye kadın olma kimliğiyle beraber kocasının soy adını da veriyor.
Bir de aynı gün, kızı babasından alıp, kocasının ailesine teslim ettiğini resmi kayıtlara geçirip hemencecik kütüğünü değiştiriyor.
Evlilik önemli bir kurum. Kızın – kadının ? (acaba tören anında kadın mı kız mı sayılıyoruz?) soyunun, geçmişinin veya kimliğinin (belki önemli araştırmalar yayımladığı, belki kariyerinde tanındığı isminin) ne olduğu bu noktadan sonra önem taşımıyor.
Çünkü önemli olan evlenebilmek.
Çünkü kadının adı yok.
Bekar kadının kimliği eksik.
Bekar kadın, kadın bile değil.
Geriye parmağımızda … karatlık başlık yüzüğüyle aile cüzdanımızı zaferle sallamak kalıyor.
Tebrikler.