Slut shaming

Kaltak utandırması mı demeli acaba? 

Kadınların başkalarının hoşuna gitmeyen eylemleri için kendilerini zorla kötü hissetmelerini ve suçluluk duymalarını sağlayan toplumsal mekanizma.

Etrafta her katmandan çok çeşitli örnekleri olan bu kavramın Türkçeleştirilmemiş olması tuhaf. Bir o kadar da her şeyi açıklıyor aslında.

Sanırım birilerinin üzerine düşünüp kelimeler türetmediği zırva inanışlar varlığını böyle koruyup güçlendiriyor. 

Bu yüzden hep konuş konuş nereye kadar, eleştiriyoruz ama bir şey olmuyor diye konuşma karşıtı- eleştiri düşmanı bir kültür büyüyor Türklerde. 

En büyük devrimlere en çılgın değişimlere en deli sözler yol açmıştır halbuki. Söz fark etmektir. Söylemek fark ettirmek. 

Kaltak utandırması bundan daha uygun bir çeviriyle Türkçeye girdiğinde ne demek istediğimi kendim de daha iyi anlayacağım. 

12 yaşımda etekle bisiklete binmeye kalktığımda söylemişti annem: Herkesin bacaklarına bakmasını mı istiyorsun? 

Onu bu düşüncesi için suçlayamam. Tüm feminist anarşist fikirlerimin başlıca sorumlusu annemdir.

Ama kafamdaki suçluluk kalıplarının birincisini de o kazıdı işte. 

Türk kadınının ilk suçluluğu kadın olduğunun fark edilmesidir. Erkeklik törenlerle ilan edilirken, küçük kız çocuğu kadın kelimesini kendine yakıştırmaz, utanarak orkid alır, bacağını saklar, memesini saklar, saçını saklar… Kutsal yerler kendini örtmekle özdeşleşmiştir birçok kadın için. Camiye girilecekse telaşla tülbent arar, kendisinin neye inandığının önemi yoktur. 

Ikinci suçluluk sevgili edinmektir. Kadınlığını saklaması gerektiği için kadınlık dürtüsünü de saklar. 

Toplum (bu toplum kimse) bu konuda Master yapmıştır. Kadın, istemez. İstediği şey cinsellik değil bir erkeğin güçlü kolları, alacağı çiçekler edeceği iltifatlar falandır ancak. İlişki kurmak da bu yüzdendir. Ama saf kadın kandırılmaya açıktır, ailesi onu korumak ister, kadın yalan söyler, suçluluk duyar. 

Üçüncü aşama kendine suçluluk. Kiminle ne yaptığına ilişkin toplum kişisine, ailesine verdiği hesap bitmemişken kendine vereceği hesap başlar. Iyi kadın vs. Kötü kadın.  Ilişkilerini temize çıkarma ihtiyacı, olmayan savcıya savunma verme zorunluluğu…

Bir gün aldatıldığımı öğrensem hemen kendimi suçlarım. 

Yeterince güzel değil miyim? Sıkıcı mıyım ? Anlayışsız kötü bir sevgili mi oldum? Arkadaşlarına uyum sağlayamadım mı? Bir sürü cevapsız sorular. 

İşte bu son aşama. Başkalarının kötü davranışlarından kendini sorumlu tutmak. 

Ya açık giyinmişizdir, ya yeterince güzel veya iyi değilizdir ya da kötü ahlaklıyızdır. 

Türk kadını suçluluk duygusunu çocukken öğrenir. Erkekler de büyük bir ustalıkla olmasa bile kültürel kodlarına işlemiş alışkanlıklarla bu zehirli duygunun üzerine oynar. 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s