Dünya çapında yüzde 15 civarında olmasına karşın Türkiye’de yüzde 68’e ulaşan sezaryenle doğumun yerine normal doğumun teşviki amacıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi koordinasyonunda düzenlenen ‘Doğumuna Sahip Çık Projesi Sempozyumu’, 19 Şubat Cuma günü Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Dr. Sare Davutoğlu’nun da katılımıyla yapılacak. Konsey Başkanı Hasan Çepni, bu projeyle sezaryen oranının azaltılması ve normal doğumun teşvik edilmesini amaçladıklarını bildirdi.
Doğumuna sahip çık başlıklı sempozyumda konuşan Sare Davutoğlu’na göre, sezaryenle doğum yapan kadınlar kamu sağlığı için önemli bir sorunmuş. Sayın Başbakanın doktor eşi, ‘sezaryenin ölüm oranlarına aslında çok etkisi yoktur‘ benzeri bilimsel açıklamalar yapıyor, normal doğumu yücelten duygusal cümleler kuruyor.
Kimse söylemiyor ki, uzmanlara göre, sezaryenlerin yüzde onu zaten tıbben gereklidir. Yani sezaryen oranı yüzde onun altında olan ülkelerde kadınlar gerekli tıbbi müdahaleye erişemiyor demektir. Sezaryen doğumda, normal doğuma göre öngörülemeyen risklerin azaldığı tıbbi bir gerçektir, kadının ve çocuğun daha az hırpalandığı, doğum süresinin azaldığı, kadının cinsel hayatında doğum sonrası olumsuz etkilerin çok daha az görüldüğü ve daha az doğum sonrası travma yaşandığına ilişkin gerçek istatistikler vardır. Normal doğum yapan kadınların yüzde kırkı ileri yaşlarda vajina daraltma operasyonları geçiriyor, normal doğum yapan 10 kadından 9 una zaten kesik atılıyor.
Doğumuna sahip çık, evet. Bedenine sahip çık. Cahil kadınlar ve erkeklerin ne zaman ve nasıl doğuracağın konusunda sana uydurulmuş ve yönlendirilmiş bilgi dikte etmesine izin verme.
Tıbben gerekliyse sezeryan doğur, yok değilse ister normal ister sezaryen doğur. Tıbbi durumun ve maddi imkanların çerçevesinde canın nasıl istiyorsa öyle doğur.
Başkasının doğumuna ve bedeniyle ilgili herhangi bir kararına sahip çıkarak saygı gösteremezsiniz. Bedenine ve doğumuna sahip çıkmak kişinin yalnızca ve yalnızca kendisinin yapabileceği bir iştir.
Sezaryenin normal doğumdan daha komplike ve sonrası daha ağrılı bir operasyon olmasına karşın konforla ilişkilendirilmesini de son derece tuhaf buluyorum.
Her kadının toplumsal baskı ve yadırgamalara maruz kalmaksızın, tıbbi gereklilikler gözetilerek, istediği şekilde doğum yapma hakkı vardır.
Artık meraklı ve örümcek kafalarınızı insanların vajinasından çıkarın.
Yakılacak Düşünceler 