Kadınlar, kendi bedenlerini ve bir o kadar da başka kadınların bedenlerini eleştirmeyi öğrenerek büyürler. Bu sürecin tamamına büyük bir utanma duygusu hakimdir. Bedenimiz daima kusurlu ve utanç vericidir, hemcinslerimizin yanında bile tam olarak soyunamayız. Türkiye’de spor salonlarının soyunma odaları orasını burasını örtmeye çalışarak alelacele giyinmeye çalışan kadınlarla doludur.
O denli baskılanmış bir ruh hali içindeyizdir ki, doğaçlama bir yüzme organizasyonuna (doğal olarak) biraz uzayan kıllarımız olduğu için büyük ihtimalle gidemeyiz. Türlü bahaneler uydurarak…
Okula giderken, yazın o uzun çoraplardan kurtulma vakti geldiğinde bacaklarımız uygun duruma gelene kadar pişmeye devam ederiz. Çünkü bacağımızdaki 3-5 kıl tüyle sokağa çıkmak dünyanın en utanç verici şeylerinden biridir.
Çinli kadınların yalnızca %40 kadarının koltuk altı kıllarını traş ettiğini biliyor muydunuz?
Bir İngiliz gazetesinde konuk yazar olan Çinli bir üniversite öğrencisi, yaz tatilinde ülkesine dönmenin en güzel yanlarından birinin koltuk altı tüylerini traş etme zorunluluğundan kurtulmak olduğunu söylüyor. Röportaj yaptığı bir başka kız ise, kollarının üzerindeki tüyleri aslında hoş bulduğunu ancak bir arkadaşının kendisini uyarması üzerine onları almaya karar verdiğini anlatıyor. Kadın bedenine yönelik idealleştirilmiş batı etiketi henüz Doğu Asya’daki kadınları (neyse ki) tam olarak etkisi altına alamamış gibi görünüyor.
Bugün Batı kültüründe feminizmin yeniden popüler olmasıyla kadınlar bedenleri üzerindeki tabuları yavaş da olsa sorgulamaya başladılar. TV ve sinema yıldızlarını koltuk altı kılları ile şık elbiseler içinde poz verirken görebiliyoruz.
Bizde ise durum tam tersi. Kadın bedeninin doğal hali ile pis, kirli, hatta iğrenç olduğuna yönelik görüş erkeklerce kadınlara hatta bizzat kadınlar tarafından kadınlara dayatılıyor. Annemiz ergenliğe girince, cinsellikle ilgili doğru bilgileri vermektense kıllarımız ile pis olduğumuz düşüncesini kafamıza iyice yerleştiriyor ve elimizden tutup ağdacıya götürüyor.
Yeni moda ise, asla en ufak bir kusur (doğallık) emaresi göstermemek için tüm bedene silme lazer epilasyon yaptırarak bebek gibi olmak.
Kadınlar bir anda onlara belirli bir biçimde olmayı aşılayan yüzeysel toplumsal baskılardan kurtulsa her yerde karşımıza çıkıp özgüvenimize oynayan tüm bu şirketlere ne olurdu dersiniz? Veet firmasının Çin pazarında başına gelenler gibi…
Merak ettiğim şeyler var.
Cinsel organların çevresindeki kıllar bir kadının cinsel olgunluğunun ifadesi olmasına karşın bu tüylerin alınması daha kadınsı olmakla nasıl bağdaştırılabiliyor?
Buradan, cinsel anlamda olgun bir kadının arzu edilemez olduğu sonucunu mu çıkarmalıyız?
Kadınsı olmak ergenlik öncesi bir çocuğa benzeyerek mi mümkün olabiliyor?
Bir kadının vücudu doğal haliyle kabul edilemez mi?
Aslında kadının koltuk altı veya genital bölgesindeki tüylerin “kirli” olduğu veya bunların varlığının kirlilik çağrıştırdığı belirli kültürel beklentilerden kaynaklanan talihsiz ve büyük bir yanılgıdan ibaret.
Kadın vücudundaki tüylerin bir amacı var. Burnumuzdaki, kulaklarımızdaki ve gözlerimizin etrafındaki kıl/tüy gibi koltuk altı veya genital bölgedeki tüyler de bu bölgelerde daha hassas olan cildi koruma, kir ve bakterileri uzaklaştırma amacı taşıyor. İnsan evrilirken diğer yerlerdeki tüylerin yok olup belirli bölgelerde yoğun olarak tüy kalmasının sebebi de bu. Bu tüylerin alınması, (kimse kıçlarının arasındaki tüylere lazer epilasyon yaptırmalarını beklemedikleri için genellikle erkeklerin taşıdığı mikroplardan kaynaklanan) mantar gibi enfeksiyonların, hatta cinsel yolla bulaşan hastalıkların vücuda kolayca girip yerleşmesine sebep oluyor.
Tüysüz vücut idealinin daha kadınsı, “feminen” olduğu dayatması ise kadınların çocuklaştırılmasına, arzulanabilir bebek bedenleri yaratılmasına hizmet ediyor.
Bu yazının amacı, kadınların tüylerini almayı bırakması gerektiğini söylemek değil.
Ancak bu durumun kültürel bir moda trendi olduğunun ve kadınsı veya temiz olmak için bir gereklilik olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekiyor.
Bu moda trendi, bizlere toplumun vücudumuzun doğal haliyle kabul edilebilir olmadığını söylemesinin başka bir yolu. Ve pazarlamacılar, kılların temizlikle ilgisini 180 derece tersine çevirerek kendimizden (pisliğimizden) utanmamak için para vermemizi sağlıyorlar.
Bu, sandığınız gibi kıldan tüyden bir mevzu değil.
Kadınlar, bedenlerinin yetişkin olduklarında kavuştuğu doğal haliyle sağlıklı ve arzulanabilir olduğunu bilmeyi hak ediyorlar.
Tüylerin kadınsı olmadığı, kirli veya iğrenç olduğuna yönelik dili bırakmamız gerekiyor.
Çünkü bu, yüzyılın en büyük yalanlarından biri.