2012 yılında Diyanet İşleri Başkanı kürtaj haramdır diyordu. Dört yılda epey mesafe katetmişiz ki, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü, Hipokrat’a atıf yaparak esasen muhafazakarlığına dayanan kürtaj karşıtlığını bilimsel gerekçelendirme ile yutturmaya çalışıyor.
Türkiye’de yasal olarak gebeliğin 10. haftası tamamlanmadan herhangi bir gerekçe aranmaksızın kürtaj yaptırmak serbest. Mevzuat devlet hastanelerinde kürtaj yaptırılabileceğini söylüyor, ancak uygulamada bir süredir devlet hastanelerinin büyük çoğunluğu kürtaj taleplerini geri çeviriyor. Gizem Coşkunarda, Haziran 2015’te Milliyet gazetesinde yayımlanan haberinde İstanbul’da görüştüğü 28 devlet hastanesinden yalnızca iki tanesinin kürtaj yaptırma talebine olumlu yanıt verdiğini, diğerlerinin ise kürtaj yaptırmanın yasak olduğunu iddia ettiğini yazmış.
Sorun yalnızca aslında kürtaj yaptırılacak sürede oldukça muhafazakar davranmış olan mevzuatın uygulanamamasında değil.
Ülkemizdeki kanunlara göre, kürtaj yaptıracak kadın evli ise eşinin, reşit değilse ailesinin rızası aranıyor.
İlk bakışta eşin rızasını aramak adil görünse de, evrensel insan haklarını benimseyen veya benimsemeye çalışan ülkelerde babalık hakkı, babanın çocuğu ile ilgili söz söyleme hakkı ancak çocuk dünyaya geldiğinde başlıyor.
İnsanın bedensel bütünlüğü ve haklarına ilişkin algının en gelişmiş olduğu ülkelerde bile kadınların mücadelesi sürerken, Fransa gibi birkaç nadir örnekte kadınlar nihayet devleti arkasında almayı başarmış gibi görünüyor.
Fransa Sağlık Bakanlığı gebeliğin isteğe bağlı sonlandırılması (ivg.gouv.fr) başlıklı bilgilendirici bir internet sitesi hazırlamış. Kafamızdaki günah, yasak, yazık, hak, değil, gibi önyargılardan sıyrılıp kürtajın esasında kimi ilgilendirdiği ve nasıl algılanması gerektiğine ilişkin birkaç alıntı:
1.Kürtaj kısır olmanıza sebep olur mu?
Hayır, kürtaj kısırlığa sebep olmaz. Operasyonu takip eden aydan itibaren hamile kalabilirsiniz.
2. Kürtajın psikolojik sonuçları var mıdır?
Konuya ilişkin bilimsel çalışmalar, kürtajın uzun vadeli psikolojik sonuçları bulunmadığını gösteriyor. Ancak aynı hamilelik ve doğum sürecinde olduğu gibi, bazı kadınlar bu durumu daha iyi, bazıları daha kötü karşılayıp kimi daha çok ağrı çekerken kimi hiç ağrı duymayabiliyor.
3. Kürtaj yaptıran kadınlar doğum kontrol yöntemlerini kullanmıyorlar mı?
Yapılan araştırmalar, Fransa’da kürtaj yaptıran kadınların yaklaşık 3’te ikisinin işe yaramamış olan bir doğum kontrol yöntemini kullanmış olduğunu gösteriyor. Yani utanılacak bir durum yok.
4. Kürtaj yaptırmak için kabul edilen yasal süre nedir?
Fransa’da gebeliğin 12. haftasının sonuna kadar (en son regl olunan tarihten itibaren 14. haftanın sonuna kadar) kürtaj yaptırmak yasal. Ayrıca, gebeliğin 7. haftası tamamlanıncaya kadar operasyona gerek kalmadan ilaçla kürtaj yaptırmak da mümkün. Hangi yöntemi seçerseniz seçin, kürtaj yaptırmanın bedeli tamamen devlet tarafından karşılanıyor.
5. Kürtaj yaptırmak için eş veya aile izni gerekiyor mu?
Hayır. Medeni olan veya olmayı hedefleyen bir ülkede, bedeniniz yalnızca kendinize ait kabul edildiği için, ne eş ne de reşit olmayanlar için aile izni gerekmiyor. Eğer 18 yaşından küçükseniz devlet size zorunlu psikolojik rehberlik hizmeti sunuyor. Reşit olsanız bile isteğe bağlı olarak bu hizmetten ücretsiz faydalanabiliyorsunuz.
Daha önemlisi, devlet sizi bu konu üzerine oluşturulan ücretsiz yeşil hat ile bilgilendiriyor. Utanmadan, sıkılmadan, utandırılmadan, hurafesiz, bilimsel çözümlere ulaşabiliyorsunuz. Amaçlanan, kararınızın hiçbir baskı altında kalmadan yalnızca kendinize ait olması.
Şimdi Fransa, kürtaj konusunda dezenformasyon yayan internet sitelerinin yasaklanmasını tartışıyor.
Biz ise Hipokrat’ı kendi muhafazakar safsatalarımıza referans göstererek sağlık bilimleri yapıyoruz. Kadınları her gün daha çok utandırıyor, kendi dünyalarına hapsediyor, suçluluğa ve istemedikleri yaşamlara mahkum ediyoruz.
Kürtaj günah değildir.
Bedeniniz yalnızca size aittir.
Yasal kürtaj süreleri içerisinde, karnınızdaki şey henüz bir bebek değil, bir hücreler topluluğu olan embriyodur.
Kürtaj asla cinayet değildir.
Kürtaj yaptırmak kanunlarla güvence altına alınmış yasal hakkınızdır, devlet hastaneleri size bu hizmeti sunmak zorundadır.
Doğum kontrol kullanan kadınlar da kürtaj yaptırmak zorunda kalabilir, kürtaj her zaman ihmal veya bilinçsizliğin sonucu değildir.
Bu konuda kimsenin sizi utandırmasına izin vermeyin.
Devletin bedenlerimizi ailelerimizin ve kocalarımızın ellerine hapsetmediği günleri de göreceğiz.
Korku bulaşıcıdır, cesaret de öyle…
Sen hep yaz güzel kadın.
BeğenBeğen