Düşünüyorum öyleyse rahatsız ediyorum. 

feminists

Kadınlar genellikle ikna edilebilir karakterleri oynar. Kişilerle olaylarla ilgili bakış açıları net değildir. Çiçekle affedebilir, yüzükle ikna edilebilir, özür ile tekrar sevebilir. Filmlerdeki ve kafamızdaki erkek karakterler ise kararlıdır. Sevdiği veya sevmediği, aklına yatan ve yatmayan, değiştirilemez. Değiştirilemezlik muhafazakarlığı ve geçmişi simgeler. Aynı zamanda da gücü.

Bugün sosyal anlamda idealize edilen kadından beklenen akıllı ve uyumlu olmasıdır.   Yüzeysel bir genel kültür, doğru zamanlarda doğru cümleleri kurabilmek, düzenli makul bir gelir sağlayan -hafif- bir iş.

Kalabalıklarda selamlaşmayı iki genel geçer sohbeti becerebilmeli, küçük net cümlelerle güzelce kendini ifade edebilmelidir kadın. Genel geçer laflar, uzamayan cümleler uygun görülür. Bir kadının gerçek düşünceler ve kararlılıkla tavır alması rahatsız edici olabilir. Kadın genel geçer genel kültürüyle, genel kibarlıkta ve genel ses düzeyinde kalmalıdır.

Sosyal beklentinin dışına çıkan, benliğini ve haklarını fazlasıyla önemseyen, bunun getirebileceği fiziksel ve düşünsel aşağılamalara aldırmayan kadın, rahatsız eder. Özgüven, fiziksel görünüş ve evlilik eşleşmesiyle sağlanmalıdır, kararlı bir karakterle değil.

Oysa, ahlaksız önyargıları,  şiddete susamış davranış kalıplarını bitirebilmek için inançlı kadınlara ve erkeklere ihtiyaç vardır. Cinsiyetlerinin sınırları o kadar da keskin olmayan kadınlar ve erkeklere. Cinsiyetler, etnik milliyetçiliğe benzer. Sınırları ne kadar çok çizerseniz, o kadar keskinleşir. Keskinleştikçe şiddetli, zararlı, ayrımcı olur. Daha az erkek, daha az kadın olup, daha kararsız ama daha duyarlı, daha aktif ama daha ılımlı insanlar olabiliriz.

Muhafazarkarlık ve ataerki ile savaşmak sessiz sedasız olmaz. Çok sesli ve cesur olmak gerek. Kadınlar kurban, erkekler şehit olmasın diye, rahatsız etmek gerek. Tek kişi dünyanın tüm haksızlıkları ile savaşamayabilir, buna vakti, dili, gücü elbette yetmeyecektir. Ama tek kişinin yaşama, insanlara, canlılara duyduğu sevgi ve bu kişinin sesini çıkarmaktan korkmaması kocaman sonuçlar doğurabilir. Kağıtlara kalpler ve çiçekler karalamaktan korkmayan tek bir erkek Ortadoğu coğrafyasının tarihini baştan yazabilir. Sesini çıkardığı için yargılanmaktan korkmayan tek bir kadın gibi. Cinsiyetimi tanımlamak zorunda değilim diyebilen tek bir insan gibi.

İşin güzel tarafı, artık tek kişi olmadığımızdan eminiz. Cadı da değiliz, günah da …

Bugün, rahatsız etmeliyiz.

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s